Ankara Olgunlaşma Enstitüsü
Ankara Olgunlaşma Enstitüsü Ankara Maltepe’de ilk olarak 1 Kasım 1958 tarihinde faaliyete geçerek; Erkek Sanat Enstitüsü adı altında eğitim faaliyetleri başlamıştır. Sonrasında faaliyetlerin gelişmesiyle beraber Radyo Evi yakınlarındaki bir binanın tümünde işlevini yerine getirmiştir. Ankara Olgunlaşma Enstitüsü içerisinde uzun yıllar boyunca Türk moda tasarımına öncülük edecek isimler yer almıştır. Türk el sanatlarını çağdaş hale getiren ve özelliklerini bozmayan bir anlayış hakim olmuştur.
Ankara Olgunlaşma Enstitüsü içerisinde Atatürk’ün 100 yaşına girdiği sene olması sebebiyle 24 Kasım 1981 tarihinde müze açılışı yapılmıştır. Öğretmenler Günü’nde yapılan bu açılış doğrultusunda 969 etnografik eser sergilenmeye başlamıştır. Maltepe’de olan binada olunan zamanlarda defileler Ankara Palas’ta gerçekleştirilmiştir. Ancak şu anki binasına taşınmasıyla beraber okulun en üst katında defile salonlarında bu faaliyetler gerçekleştirilmiştir. Enstitü içerisinde üç biçki dikiş, birer fantezi, renkli dikiş atölyeleri, sırma ile çiçek ve resim atölyesi faal olarak görülebilmektedir. Cumhuriyet tarihindeki ilk konfeksiyon atölyesi de bu alanda kurulmuştur. Aynı zamanda da bu enstitüden çıkan ürünler de bürokrasi çevresinde yer alan isimlerin eşleri olarak tabir edilmektedir. Emel Korutürk, Mevhibe İnönü, Atıfet Sunay, Nazmiye Demirel ve Emine Çağlayangil gibi isimlerin moda ve tasarım hizmetlerini buradan aldıkları bilinmektedir. Aynı zamanda da ülkeyi ziyarete gelen ünlü isimlerin de uğrak noktası olmuştur. Sophia Loren, Carlo Ponti, İkinci Elizabeth, İran Kraliçesi Farah Diba, Prenses Süreyya gibi isimlerin bu enstitünün tasarımlarını tercih ettikleri bilinmektedir.
Ankara Olgunlaşma Enstitüsü, genel olarak Türk el sanatlarını bir arada tutmak ve çağdaş hale getirmek amacıyla hareket etmektedir. Müze kısmında da bu eserlerin sergilenmesi ve ziyaretçilerin geleneksel Türk motifleri hakkında bilgi sahibi olmaları amaçlanmıştır. Konfeksiyon konusunda öncü bir halde bulunan Ankara Olgunlaşma Enstitüsü; aynı zamanda da bu işlemlerini sergileme yolunu da izlemektedir. Yeni kişilerin yetiştiği bu enstitü her zaman müze kısmıyla da ziyaretçilerine açıktır. Bu sayede de Ankara’da gezilmesi gereken noktalar arasında bulunmaktadır. Bu müzede farklı yörelere ait etnik kıyafetlere yer verildiği de ifade edilen bir konu olmuştur.